Depresyon Tedavisi

Depresyon Nedir?

Depresif bozukluk; çökkünlükle seyreden bir tür duygudurum bozukluğudur. Ancak kişinin yalnızca duygudurumunu değil aynı zamanda konuşma, davranış ve düşüncelerini de belirgin olarak etkiler. Ayrıca işlevselliğin her alanında gözle görülür şekilde kayba neden olur.

Depresyon Ne Değildir?

Depresyon dikkat çekmek için, başkalarının ilgisini üzerine toplamak için veya belirtilerin bile isteye ortaya çıkartıldığı yapmacık bir tablo değildir.

Depresyonun Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?

Major Depresif Bozukluğun yaşam boyu yaygınlık oranı %5 ile %17 arasında değişir. Dolayısıyla depresyon toplumda hiç de nadir olmayan sıklıkta görülen bir hastalıktır. Öyle ki tüm ruhsal bozukluklar içerisinde toplumda görülme oranı en yüksek olan hastalık depresyondur.

Depresyonun Belirtileri Nelerdir?

Depresif atakta olan kişi çökkün, mutsuz, keyifsiz, hüzünlü veya kaygılı olabilir. Hastalar bu durumu çoğu zaman içinin yanması ve hayattan zevk almama şeklinde tarif eder.

Depresyon kişinin duygudurumu dışında pek çok ruhsal yetisini de etkiler. Bu nedenle depresyon hastalığında kişinin konuşma hız ve miktarı ile hareket hızı, dikkat ve konsantrasyonu gözle görülür şekilde azalır. Hasta konuşurken çok yavaş ve çoğu zaman düşük bir ses tonu ile konuşur. Kaygı düzeyi yüksek olan hastalarda ellerini sürekli ovuşturma veya yerinde duramama şeklinde hareket artışı da görülebilir.

Depresyon kişinin uyku ve iştah düzenini bozar. Bu nedenle depresyon hastasında uykusuzluk veya sürekli uyuma isteği görülebilir. Uykusuzluk; uykuya dalmada güçlük şeklinde görülebileceği gibi uykuda bölünme ve sonrasında uykuya dalamama, uykunun erkenden sonlanması şeklinde de ortaya çıkabilir. Benzer durum iştah için de geçerlidir. Bir kısım hasta iştahsızlıktan dolayı diyet yapmamasına rağmen fazlaca kilo verirken diğer kısım ise iştahı çok açıldığı için kilo almaya başlar.

Hastalarda hemen her zaman enerji azlığı dikkati çeker. Hastalar çok çabuk yorulur, kendilerini hep bitkin hisseder, sabahları asla dinlenmiş olarak kalkamazlar. Ayrıca her şeye karşı bir isteksizlik tarif ederler. Bahsi geçen isteksizlik cinsel isteksizliği de içinde barındırır. Öyle ki bu durum kimi eşler arasında çok ciddi bir sorun haline gelir.

Depresyondaki hastanın düşünce içeriğinde; suçluluk, günahkarlık, pişmanlık, değersizlik, umutsuzluk, çaresizlik gibi depresif temalar vardır. Ayrıca hasta kendisinin işe yaramaz, her türlü ceza ve kötülüğü hak eden birisi olarak görür. Çoğu zaman geçmiş yılları hakkıyla değerlendiremediğini, güzel bir yaşamının olmadığını ve geleceğin karanlık olduğunu söyler. Hatta kendisinin yaşama değer olmadığını düşünebilir, bu nedenle intihar etmek isteyebilir. Dolayısıyla depresyon sadece işlevsellikte kayıpla seyreden bir hastalıktan çok daha ötesi olup yaşam kaybı ile sonuçlanabilen son derece ciddi bir hastalıktır.

Her Depresif Belirtisi Olan Kişi Depresyon Tanısı Alır Mı?

Hayır. Depresif belirtiler zaman zaman herkeste görülebilir. Depresif belirtilerin deneyimlemesi her zaman o kişinin depresyonda olduğunu göstermez.

Öyleyse Depresif Belirtileri Olan Kişiye Ne Zaman Depresyon Tanısı Konulur?

Psikiyatride bir kişinin hastalığı olup olmadığı veya varsa bu hastalığının ne olduğu; “DSM” şeklinde kısaltılan tanı kriteri kitabında yer alan ölçütlere göre belirlenir. Bu kitabın son sürümü DSM-V’tir. DSM-V’te yer alan depresyon kriterlerine göre; bir kişinin bu tanıyı alabilmesi için 9 maddede sınıflandırılmış depresif belirtilerden en az 4 tanesi o kişide görülmelidir. Bununla birlikte hasta ya çökkün duyguduruma sahip olmalı ya da hayattan zevk almama belirtisini yaşamalıdır.

Depresyon tanısı almanın bir diğer şartı da depresif belirtilerin en az 2 hafta boyunca görülmesidir. Ayrıca belirtilerin her gün ve günün büyük bir çoğunluğunda var olması da olmazsa olmazdır. Yani kısa süreli, arada bir veya günün çok ufak bölümünde kendini belli eden keyifsizlik, can sıkıntısı, kafaya takma gibi belirtiler kişinin depresyonda olduğunu göstermez.

Depresyonun Türleri Var Mıdır?

Evet, birden fazla depresyon türü vardır. Bunlar: atipik depresyon, psikotik özellikli depresyon, melankolik özellikli depresyon, mevsimsel özellikli depresyon, kaygılı (bunaltılı) depresyon.

Depresyon Türlerinin Birbirinden Farkları Nelerdir?

Atipik depresyonda depresif belirtiler çevresel faktörlerle hafifler. Yani kişi güzel bir haber aldığında veya yanında sevdiği kişiler olduğunda kendisini biraz daha iyi hisseder. Diğer depresyon türlerinin aksine bu depresyon türünde hastanın iştahı açılır, hasta kilo alır ve her zamankinden çok daha fazla süre uyur. Ayrıca hasta aşırı halsizlikten muzdarip olup, ikili ilişkilere karşı da çok hassastır.

Psikotik özellikli depresyonda hastanın düşünce içeriğinde değersizlik, günahkarlık ve suçluluk hisleri yoğundur. Ayrıca psikomotor ajitasyon (huzursuzluğun eşlik ettiği hareket artışı) ve intihar düşünceleri de diğer türlere nazaran daha sık görülür.

Melankolik özellikli depresyonun tipik özellikleri; ilgi-istekte azalma, sabah erken uyanma, uyandığında kendini kötü hissetme, iştah azalması, kilo verme, harekette yavaşlama veya ajitasyondur. Bu depresyon türünün atipik depresyondan belki de en önemli farkı çevresel faktörlerle duygudurumda iyileşme olmamasıdır. Yani hastalık devam ettiği sürece hasta hiçbir şart ve koşulda kendisini daha iyi hissedmez. Ayrıca aşırı düzeyde suçluluk düşünceleri de tabloya hakim olan belirtilerdendir.

Mevsimsel özellikli depresyonun en tipik özelliği; hastalığın, yılın sonbahar ve kış aylarında yineleyip, ilkbahar ve yaz aylarında iyileşmesidir.

Kaygılı depresyonda depresyonun tipik belirtilerine anksiyete semptomları eşlik eder. Ancak bu semptomlar depresif belirtilerle ilişkili olup, anksiyete bozukluğu kriterlerini karşılamaz.

Bir Kez Depresif Atak Geçiren Kişi Tekrar Depresif Atak Geçirebilir Mi?

Evet, bu olası bir durumdur. Mevsimsel özellikli depresyonda yinelemeler depresyonun türü nedeniyle sıktır. Ancak böyle bir yineleme depresyonun diğer türlerinde de olabilir. Bununla birlikte doktor önerilerine uyulduğunda, tedaviye uyumsuzluk gösterilmediğinde ve doktor kontrolleri aksatılmadığında depresyonun tekrarlama ihtimali çok düşük oranlara iner veya dalgalanmalar atak kendisini belli etmeden hızlıca toparlanır.

Depresyon Tedavisi Olan Bir Hastalık Mıdır?

Evet. Kişinin işlevselliğini derinden etkileyen bu hastalığın etkin tedavi seçenekleri vardır. Yani hiç kimse böylesine ciddi bir hastalığa mahkum değildir.

Depresyonun Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Depresyonun tedavi seçeneklerini başlıca; medikal (ilaç) tedavi ve psikoterapi olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Her iki tedavi seçeneği de bu hastalıkta etkin ve etkili olduğu bilimsel açıdan kanıtlanmış yöntemlerdir.

Depresyon tanısı alan hastalarda ilaç tedavisi olarak antidepresanlar kullanılır. Ayrıca kısa süreli olmak şartıyla antidepresanların yanında anksiyolitikler de tercih edilebilir. Buradaki amaç antidepresanların etkileri çıkana kadar hastanın kaygısını azaltmaktır. Kimi zamansa antidepresanlara ek olarak düşük doz antipsikotikler tedaviye güçlendirici olarak eklenir.

Psikoterapiler, depresyonun sağaltımında tercih edilen bir diğer sağaltım seçeneğidir. Bilişsel davranışçı terapi, dinamik yönelimli psikoterapi, aktarım odaklı terapi, kabul ve kararlılık terapisi bu amaçla kullanılan terapi türlerinden bazılarıdır.

Hangi hastaya hangi ilacın hangi dozlarda verileceği ve hangi hastanın hangi terapi türüne uygun olduğu vaka özelinde karar verilir. Çünkü her hastanın ihtiyacı olan motivasyonel destek, bilişsel hatalarının yoğunluğu, çocukluk travmalarının şiddeti, olgun olmayan savunma mekanizmalarını kullanma oranı bir diğerine göre önemli derecede farklıdır.

Psikiyatrist Dr. Ayşe Zeynep Akkoyun
Ankara Aile Terapisi

Bize Ulaşın

Adres

Beytepe Mahallesi, Beyler Caddesi, 5339 Sokak no:7,

Çankaya/Ankara

TOP